ANTİK DÖNEMİN TATİL BELDESİ SİDE
right
left

Side

Yaz tatilinde çok sık tercih edilen, antik dönemlerden kalma bir belde olması sebebiyle her zaman keşfetmeye değer unsurların yer aldığı Side mutlaka ziyaret edilmesi ve zaman geçirilmesi gereken bölgeler arasında yer almaktadır. M.Ö. 7 yüzyıla kadar tarihi takip edilebilen ancak bundan çok daha eski bir geçmişi olduğu düşünülen Side Lidya, Pers, Roma, Selçuklu gibi pek çok imparatorluğun hakimiyeti altında kalmıştır. Side kelime anlamı “Nar” olması sebebiyle bu kelime üzerine bölgede yapılan araştırmalarla birlikte tarihinin Hititlere kadar dayandığı düşünülen bir yerleşkedir.

Bir efsaneye göre doğa ve verimlilik tanrıçası Side ve kızı Manavgat (Melas) kıyılarına çiçek toplamak için giderler. Kızı için oldukça göz alıcı renklere sahip bir çiçek koparan Side bir anda kıpırdayamaz ve ayakları ağaç köküne dönüşür. Side’nin kopardığı çiçeklerin insanların koruyucusu olan bir tanrıçaya ait olduğu rivayet edilir. Yaptığı hatayı anlayan Side, “Kan renginde meyveler verip, yaşamın simgesi olacağım. ” der. Efsaneye göre Side, nar ağacına dönüşmüştür ve bölgenin simgesi de yüzyıllar boyunca nar olmuştur.

 

Side Antik Kenti

Side Antik Kenti’nden günümüze pek çok yapı ulaşmayı başarmıştır. Bu nedenle de kenti gezmeye her yıl yüz binlerce insan gelmektedir. Sezon dışında kalabalık olmayan ve çok az insana ev sahipliği yapan bu lokasyon sezonda yüz binlerce insanı ağırlamaktadır.

 

Nymphaeum

Side Antik Kenti girişinde bulunan 9 Çeşme olarak da bilinen ve kaynağı Manavgat Çayı olan Nymphaeum oldukça heybetli bir yapıdır. Tahminen 20 metre yüksekliğe sahip olacak şekilde inşa edilen bu yapının bölgede yaşanan depremler sonucunda 12 metreye kadar düştüğü tahmin edilmektedir.

 

Side Antik Tiyatrosu

Side Antik Tiyatrosu oraya gitmeyen insanların bile adını bir şekilde duyduğu yapılardan birisidir. Antik kente giriş yaptıktan sonra çeşmeyi ve kemerleri geçtikten sonra karşılaşılan bu yapının yaklaştık olarak 20 metre yüksekliğe ve 15 bin kişi kapasitesine sahip olduğu bilinmektedir. Türkiye’deki diğer antik tiyatrolar bir dağın eteğine inşa edilirken ya da bir dağı arkalarına alacak şekilde konumlandırılırken, Side Antik Tiyatrosu kemerlerin üzerine inşa edilmiştir. Bu tiyatroların özel yöntemlerle inşa edilmesinin en temel nedenleri arasında gladyatörler ve vahşi hayvanlar arasında verilen mücadelelerde izleyicileri koruma fikri yer almaktadır.

Fotoğraf açıklaması yok. 

Apollon Tapınağı

Antik Side gezisinde Sütunlu Cadde olarak adlandırılan yapıların sonunda Apollon Tapınağı yer almaktadır. Işığın, güzelliğin ve sanatın tanrısı olarak bilinen Apollon’dan adını alan bu tapınağın M.S. 150’li yıllarda yapıldığı düşünülmektedir. Bu tapınak bir yandan Bizans Bazilikası’nın ortasında kalmaktadır ve bazilika yapımı esnasında tapınağın bir kısmının deforme olduğu ya da söküldüğü düşünülmektedir. Hasar gören yapı restore edilmiştir. Deniz kenarında olması sebebiyle özellikle güneşin batışını izlemek isteyenlerin akşam saatlerinde yoğun ilgi gösterdiği tapınağa ek olarak daha önce Tanrıların Anası Kybele ve Ay Tanrısı Men’e adanan tapınakları da bu bölgede görmek mümkün.

Athena Tapınağı

Side’nin baş tanrıçası olarak bilinen Athena için imanın doğusunda yer alan yapının kısa kenarında 6 adet, uzun kenarında ise 11 adet sütun bulunmaktadır. Boyut olarak Apollon Tapınağı’ndan daha büyük olan bu yapı kentin ve deniz ticaretinin hakimi olan Athena için yapılan tapınak M.S. 2’de yenilenmiştir.


Lyrbe (Seleukeia) Antik Kenti

Harika bir doğa manzarası eşliğinde farklı bir tarihi keşfetmek isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bu antik kent, Büyük İskender’in halefi olan Suriye Kralı Selevkos Nikator adına kurulmuştur. 1970’li yıllarda kalıntıları ortaya çıkarılan kentte iki adet Hellenistik mozaik bulunmaktadır. Kentteki tarihi yapıların büyük bir çoğunluğu Helenistik döneme ve Roma dönemine aittir.

Yedi Bilgeler Mozaiği

Lyrbe Antik Kenti’nde bulunan ve şu an Antalya Müzesi’nde korunan mozaik hem dönemin işçiliğini en kaliteli şekilde yansıtması hem de pek çok ünlü düşünürün portrelerini bulundurması sebebi ile oldukça değerlidir. Sadece bu mozaiği görmek için Lyrbe Antik Kent gezisinden sonra Antalya Müzesi’ne giden pek çok insan vardır.