Travmatik beyin hasarı nedir?
Travmatik beyin hasarı en
sık trafik kazaları olmak üzere, yüksekten düşme, iş kazaları, darp, ateşli
silah yaralanmaları gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelebilir.
Toplumda önemli bir engellilik sebebi olarak ortaya çıkar ve rehabilitasyonu da
oldukça önem taşır. Erken dönemdeki yoğun bakım tedavisinin ardından robotik
rehabilitasyonu da içeren yoğun bir nörolojik rehabilitasyon programına ihtiyaç
duyulur.
Travmatik beyin hasarı, kafanın ani ve şiddetli bir
şekilde bir nesneye çarpması ya da bir nesnenin kafatasını delerek beyin
dokusuna zarar vermesi sonucu ortaya çıkan beyin yaralanmalarıdır. Kişinin
bilişsel ve fiziksel fonksiyonlarında bozulmalara yol açarak düşünme, algılama,
konuşma, yutma bozuklukları ile kol ve bacak gibi organlarında felç gelişmesine
neden olabilir. Hemen her yerde ve her yaşta görülebilirse de gençlerde ve
özellikle 15-25 yaş arasında sıklığı en fazladır. Motorsiklet ve bisiklet
kazaları önemli bir nedenidir. Kask kullanılması bu tür kazalarda travmatik
beyin hasarı oluşumunu önemli ölçüde azaltır. Çocuklarda düşmeler ve kaza dışı
travmalar, erişkinlerde trafik kazaları ve yaşlılarda yine düşmeler kafa
travmasının yaygın nedenleridir.
Travmatik beyin hasarının belirtileri
nelerdir?
Beyin vücudun en hassas ve karmaşık organı olması
nedeniyle, travmatik beyin yaralanmalarında kişinin hayatını derinden etkileyen
değişiklikler görülebilir. Bu değişiklikler, bellek, algılama, dikkat, anlama,
mantıklı düşünme gibi bilişsel değişiklikler olabileceği gibi, kısmi veya tam
felç, denge bozuklukları ve yutma ve konuşma bozukluğu gibi fiziksel sorunlar
şeklinde de olabilir.
Travmatik beyin hasarının erken döneminde ölüm oranı
oldukça yüksektir. Travmanın şiddetine göre bilinç kaybı, bulantı, baş ağrısı,
nörolojik ve bilişsel etkilenmeler sık görülür. Beyindeki hasarın yeri ve
genişliğine göre hastalarda kol ve el kullanım kaybı, yürüme bozukluğu, duyu
bozukluğu, entellektüel fonksiyonlarda bozukluk, davranış ve kişilik
değişiklikleri, epileptik nöbetler, kronik ağrı, depresyon, mesane ve bağırsak
problemleri gibi birçok sağlık problemi görülebilmektedir. Dikkat süresinde
azalma, düşünceleri düzenlemede zorluk, unutkanlık, kafa karışıklığı, yeni
bilgileri öğrenmede zorluklar, muhakeme ve yorumlama güçlükleri, sosyal
durumlara uygun olmayan hareketlerde bulunma, problem çözmede, karar vermede ve
planlamada zorlanma gibi bilişsel sorunlar ortaya çıkabilir. Dil ile ilgili
sorunlar da bilişsel sorunlar gibi kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir.
Sözcük bulmada güçlük, düzgün cümle kuramama, uzun ve hatalı anlatımlar,
sözcükleri anlamada zorluk, sözcüklerin farklı kullanımlarını, deyimleri ve
imalı kullanımları anlayamama, okuma ve yazma becerilerinde gerileme, matematik
becerilerinde bozulma bu sorunlardandır. Travmatik beyin hasarı sonucu kişilik
değişiklikleri, saldırganlık, şiddete eğilim ve kontrol kaybı gibi davranış
bozuklukları da meydana gelebilir. Kısmi veya tam felç, istemsiz kas
kasılmaları (spastisite), denge ve koordinasyon bozukluğu ve yutma güçlüğü gibi
fiziksel kısıtlanmalar ise kişinin fonksiyonel bağımsızlığını azaltabilir.
Ortaya çıkan bu bulgular, yaralanmanın şiddeti, etkilenen beyin bölgesi, beyin
dışındaki organ yaralanmaları ve yaralanma öncesi kişilik özellikleri gibi
birçok faktöre göre değişiklik göstermektedir.
Travmatik beyin hasarının tedavisi nasıl
yapılır?
Travmatik beyin hasarı geçiren hastalar, acil müdahale
ve sonrasında beyin cerrahisi ve nöroloji kliniklerince erken dönemde
müdahaleye ihtiyaç duyarlar. Bu müdahale yoğun bakımda takip veya cerrahi
girişim şeklinde olabilir. Beyne ve vücudun geri kalanına oksijen desteği ve
yeterli kan akışının sağlanması ve kan basıncının kontrol edilmesi bu
müdahalenin öncelikleridir. Tıbbi durumu stabilleşen hasta hemen fizik tedavi
rehabilitasyon hekimi tarafından değerlendirilmeli ve erken rehabilitasyon
programı başlatılmalıdır. Hasta uygun hale geldiğinde, konu üzerinde özelleşmiş
nörorehabilitasyon ve robotik rehabilitasyon imkanları olan bir fizik tedavi ve
rehabilitasyon kliniğinde takip edilmesi en iyi seçenek olacaktır.
Erken dönem sonrası beyin dokusundaki ödemin ortadan
kalkması ile ortaya çıkan iyileşmeye spontan düzelme denir. Daha sonraki
dönemde ise sinir hücrelerinde filizlenme ve yeni sinir bağlantıları oluşması
iyileşmenin devamına katkıda bulunur. Araştırmalar beyin hasarı sonrası
nörolojik düzelmenin ilk 6 ay içinde en fazla olduğunu göstermiştir. Bununla
birlikte beyin hasarı sonrası iyileşme 2 yıla kadar hızlı bir şekilde devam
eder. Bu süreçte kapsamlı bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programı hastanın
kazanımlarını maksimuma çıkartacaktır. İlk 2 yıl iyileşme daha hızlı olsa da,
bu hastalarda geç dönemde de iyileşme potansiyeli ortaya çıkabilir. Kalıcı
bilişsel ve fiziksel bozuklukları olduğu düşünülen hastalarda bile bazı
yetenekler yeniden geliştirilebilir. Bu nedenle beyin hasarı geçirmiş olan bir
hastanın fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı liderliğinde, nöroloji, beyin
cerrahisi ve psikiyatri uzmanından oluşan bir doktor ekibi tarafından sürekli
takip edilmesi yararlı olacaktır.
Travmatik beyin hasarında rehabilitasyon
Günümüzde giderek artan ve gelişen cerrahi ve acil
yardım yöntemleri sayesinde, travmatik beyin yaralanmalarına bağlı ölümler
azalırken, hayatta kalma oranının artmasına bağlı olarak hastaların rehabilitasyonu
ve tekrar topluma kazandırılması oldukça önem kazanmaktadır. Travmatik beyin
hasarında rehabilitasyonun amacı, bozulan fonksiyonları iyileştirmek, yürümeyi
sağlamak, hastanın mümkün olan en yüksek seviyede bağımsızlığına kavuşturmak ve
hastalığa bağlı oluşabilecek diğer sağlık problemlerini önlemektir.
Travmatik beyin hasarında rehabilitasyon erken dönemde
başlatılmalıdır. Hasta yoğun bakımda hatta bilinci kapalı iken yapılacak pasif
eklem hareketleri ve hastanın iki saatte bir döndürülmesi gibi basit önlemler
ile ileride rehabilitasyonun başarısını etkileyebilecek eklem kısıtlanmaları ve
bası yaraları gibi sorunların önüne geçilebilir. Bu nedenle hastanın erken
dönemden itibaren bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı tarafından takibi
önemlidir. Bu sayede hem akut dönemde ortaya çıkabilecek komplikasyonlar
önlenir hem de hastanın bir rehabilitasyon kliniğine transferi için
hazırlıkları yapılmış olur.
Tıbbi yönden stabil hale gelen hastalar daha yoğun ve
kapsamlı bir rehabilitasyon programına alınır. Rehabilitasyon başlangıcında
hasta kapsamlı bir muayene ile bilinç düzeyi, motor, duyu, algı, denge, yürüme
ve günlük yaşam aktiviteleri yönünden değerlendirilerek hastaya özel bir fizik
tedavi ve rehabilitasyon programı planlanır. Bu program haftalık
değerlendirmeler ile takip edilerek yeni belirlenen hedeflere göre
şekillendirilir.
Travmatik beyin hasarlı hastaların erken mobilizasyonu
(harekete geçirilmesi) önemlidir. Böylece immobilizasyona (hareketsiz kalmaya)
bağlı ortaya çıkabilecek, kas atrofisi, bası yarası, kemik erimesi, eklem
kısıtlanmaları, yumuşak doku kireçlenmeleri gibi komplikasyonlar önlenir. Fizik
tedavi ve rehabilitasyon programı, hastanın mevcut tıbbi durumu ve fonksiyonel
düzeyine uygun olarak; yatak içinde mobilizasyon, oturma dengesi eğitimi, el ve
kollarını kullanma, yatak dışına çıkma ve transfer aktiviteleri, ayağa kalkma,
ayakta denge eğitimi, yürüme, merdiven inip çıkma, iş-uğraşı ve günlük yaşam
aktivitelerinin eğitimi faaliyetlerini içerir.
Travmatik beyin hasarında spastisite denilen istemsiz
kas kasılmaları oluşabilir. Eğer bu kasılmalar hastanın eklem hareketlerini,
pozisyonlanmasını, hijyenini bozuyorsa veya egzersiz sırasında ağrıya neden
oluyorsa tedavi edilmesi gerekir. Tedavisinde ilaçlar, fizik tedavi ve egzersizler
yanında girişimsel ve cerrahi yöntemler de uygulanabilir.
Eğer hastada eklem kontraktürü oluşmuşsa, eklem
hareket açıklığı egzersizleri, germe, cihazlama veya cerrahi müdahale
gerekebilir. Travmatik beyin hasarında kas kuvvetsizlikleri görülebilir. Bu durumlarda
kas kuvvetlendirme egzersizleri ile kaslar normal kuvvetine getirilmeye
çalışılır. Beraberinde denge ve koordinasyon bozuklukları söz konusu ise buna
yönelik egzersizler de yaptırılır. Bu çalışmalar sırasında ihtiyaç duyulduğunda
ortez ve diğer yardımcı cihazlardan yararlanılabilir.
Robotik rehabilitasyon, travmatik beyin yaralanmalı
hastalarda erken dönemden itibaren kullanılabilecek etkili bir rehabilitasyon
yöntemidir. Hastanın erken dönemde mobilizasyonuna katkıda bulunur,
nöroplastisite yoluyla nörolojik iyileşmeyi uyarır ve hastanın rehabilitasyon
programına uyumunu, motivasyonunu ve farkındalığını arttırır. Erken Dönem Felç
Mobilizasyon Cihazı (elektrik stimülasyonlu dikey hareket cihazı), Yürüme
Robotu (Robotik yürüme cihazı), Armeo (omuz-kol robotu) ve Amadeo (el-parmak
robotu) bu amaçla kullanılan robotik teknolojilerdendir. Robotik
rehabilitasyonun erken dönemden itibaren rehabilitasyon programına entegre
edilmesi, beyin hasarlı hastaların rehabilitasyonunda başarıyı önemli oranda
arttırır.
Hidroterapi yani su içi rehabilitasyon da travmatik
beyin hasarlı hastaların tedavisinde yeri olan bir rehabilitasyon seçeneğidir.
Su içi egzersizler sayesinde, zayıf olan kaslarda kuvvetlenme, denge ve
koordinasyonda iyileşme yanında istemsiz kas kasılmalarının azalması da
sağlanır.
İş-uğraşı tedavisi (ergoterapi) kişilerin günlük
yaşamdaki bağımsızlığını ve yaşam rollerini iş, uğraşı ve aktivite
edindirilerek yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan terapi ve rehabilitasyon
programıdır. Travmatik beyin hasarlı hastaların tedavisinde ergoterapiden de
aktif olarak yararlanılır.
Dil ve konuşma terapisi ve yutma terapisi, travmatik
beyin hasarlı hastaların rehabilitasyonunda oldukça önem taşır. Öncelikle uzman
terapist tarafından hastanın yetersiz olduğu alanlar belirlenir ve bunlara
yönelik bir tedavi programı düzenlenir. Gerekli durumlarda bilişsel bir
değerlendirme de uygulanabilir. Konuşma ve yutma ile ilgili egzersizler yanında
unutkanlık gibi bilişsel sorunlara yönelik de çalışmalar yaptırılır.
Solunum rehabilitasyonu, psikoterapi, nöropatik ağrı
tedavisi ve mesane ve bağırsak sorunlarının tedavisi travmatik beyin hasarlı
hastaların rehabilitasyonunda önemli yeri olan diğer tedavi başlıklarıdır.
Travmatik beyin hasarında rehabilitasyonun başarısı,
beyin hasarının ağırlığı, yaş, cinsiyet, hastalık öncesi durum, sosyoekonomik
parametreler, bilişsel işlevlerin durumu gibi birçok faktörden etkilenir. Süreç
uzun ve klinik düzelme bazen çok yavaş olsa da, büyük çoğunluğu genç olan bu
hastalar uygun bir rehabilitasyon programı ile bağımsız ve üretken bir
yaşantıya geçebilir. Eğer hasta her yönüyle kendisi için oluşturulmuş bir
rehabilitasyon programına alınmazsa gösterebileceği performansın gerisinde
kalır. Travmatik beyin hasarı geçirmiş olan hastaların mesleki ve ekonomik
rehabilitasyonlarının tamamlanıp, eski mesleklerine devam edemiyorlarsa, yeni
bir meslek edindirilmeleri veya uygun bir işe yerleştirilerek, kendi kendine
yeten, üretken bir yaşam seviyesine getirilmeleri rehabilitasyonun nihai
hedefidir.