Ozon Nedir?
Ozon, atmosferde
stratosfer tabakasında bulunan en önemli gazlardan biridir. Güneşin yaydığı
yüksek enerji yüklü ultraviyole ışınlara karşı koruyucu bir filtre mekanizması
sunmakta ve biyosferdeki biyolojik dengeyi korumaya yardımcı olmaktadır.
1960’lardan sonra içme sularının kimyasal maddelerle artan kirlenmesi yoğun bir
sorun haline gelmiştir. Ozonun temizleyici ve dezenfekte edici etkilerinin
farkına varılmasından sonra suların temizlenmesinde ozon kullanılmaya
başlanmıştır. Ayrıca ozon sanayinin bir çok alanında kullanılmıştır.
Ozon (O³), 3 atomlu
bir moleküldür ve oksijenin(O²) çok yüksek enerji taşıyan bir şeklidir. Ozon oda
sıcaklığında gaz halinde bulunur. Renksiz ve fırtınalı havalardan sonra, yüksek
yerlerde veya deniz kıyısında hissedilebilen karakteristik kokusu olan bir
gazdır.
Tıpta kullanılan ozon özel jeneratörlerde saf
oksijenden üretilir.
Ozon Etki Mekanizması
Ozon, güçlü okside edici özelliğinden dolayı
mikroorganizmaları öldürmenin yanında tüm toksinleri de (fenolleri,
pestisidleri, deterjanları, kimyasal atıkları ve aromatik bileşikleri de)
nötralize edebilir.
Yaşa bağlı olarak reaktif oksijen türleri hücrelerde
oksidatif hasara neden olurlar. Bu duruma artmış oksidatif stres denmektedir.
Yakın zamanlarda yapılan çalışmalarda ozon uygulaması ile düşük dozlarda vücuda
reaktif oksijen verilmesiyle ortaya çıkan ürünlerin düşük miktarlarda
(fizyolojik düzeylerde) başta hücre içi haberleşme olmak üzere biyolojik
mekanizmalarda rol aldığı ve tedavi edici etkilere aracılık ettiği
gösterilmiştir. Tekrarlanan düşük dozda ozon uygulamaları sonucunda antioksidan
sistem güçlendirilerek oksidatif strese karşı direnç gelişir.
Ayrıca reaktif oksijen türleri hücre içine girerek
yangıyı azaltan sitokin düzeylerini ve büyüme faktörlerinin yapımını da
artırırlar. Ozon tedavisi özellikle yangısal sürecin yoğun
olarak yaşandığı ve immün sistemin ön planda yer aldığı hastalıklarda yardımcı
tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır ( yara iyileşmesi, iskemik, romatizmal
ve infeksiyöz hastalıklardır.
Hücre yenilenmesini hızlandırır.
Ozon kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma
kapasitesini ve elastikiyetini ve kanın akışkanlığını artırarak oksijen
azlığını giderir. Ayrıca damarlarda genişlemeye neden olarak ve damar
tıkanıklıklarında yardımcı tedavi olarak uygulanmaktadır.
Yağ hücreleriyle direkt etkileşime girerek
kolesterolde azalmaya ve bölgesel yağ yıkımına neden olur.
Kan şeker düzeyini düşürür.
Kireçlenmelerde kıkırdak kaybını azaltarak ve eklem
içi sıvılarının ve kıkırdak yapımını uyararak eklem ağrılarında azalma ve
hareket kabiliyetinde artma sağlar.
Gençlik İksiri Olarak Bilinen Ozon Artık Kronik
Hastalıkların Tedavisinde de Çok Etkilidir.
Ozon Tedavisinin Faydalı Olduğu
Hastalıklar
Ozon Tedavisinin Yararları
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Ozon Tedavisinin Yan Etkileri
Ozon tedavisinin yan etkisi yok denecek kadar azdır.
Şimdiye kadar bildirilen yan etkiler uygulama hatalarına ve hastanın
antioksidan kapasitesine göre yüksek dozda ozon verilmesine bağlı gelişebilir.
Bu nedenle ozon tedavisi düşük dozla başlayıp kademeli şekilde artırılarak
daima kademeli ve ilerleyici tarzda uygulanmalıdır. Bazı durumlarda ozon
terapisi uygulanması sakıncalı olabilir. Bu durumlar: glukoz 6 fosfat
dehidrogenaz enzim eksikliği, özellikle erken dönem olmak üzere hamilelik,
anjiotensin çevirici enzim (ACE) inhibitörü tedavisi görenler, hipertiroidi,
kanama bozukluğu, kontrol altına alınamayan kardiyovasküler hastalıklar ve
ozona reaksiyon gösteren astım hastaları olarak sıralanabilir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ozonla yapılan tedavi sırasında, Vitamin C ve Vitamin
E içeren tüm antioksidan takviyelerinin bırakılması gereklidir. Kanda bu
bileşiklerin yüksek konsantrasyonlarda bulunması bir oksidan madde olan ozonun
etkinliğini ve dolayısıyla tedavinin seyrini etkiler. Hastaya bu vitaminlerden
zengin gıdaları çok miktarda tüketmemesi söylenmelidir. Sonuç olarak,vitaminler
veya antioksidanlar ozon tedavisinden önce veya sonra verilmelidir ve asla
tedavi sırasında verilmemelidir. Ozon tedavisinin herhangi bir şekli
uygulanmadan önce hastalar tansiyon ve şeker ilaçlarını en az 2 saat önceden
almış olmalılar ve ozon tedavisi sırasında aç olmamalıdırlar.
Ozon tedavisi, düşük riskli ve genellikle standart
medikal tedavilerin eşliğinde tamamlayıcı, destekleyici ve yeniden
yapılandırıcı bir metottur.